Uzm.Dr.Funda Suner
Nöralterapi, lokal anestezik ilaçlar ile sinir hücreleri üzerinden yapılan bir düzenleme tedavisidir. Almanya’da 1926’de Ferdinand ve Walter Huneke kardeşler sayesinde nöralterapi bir tedavi yöntemi olarak hayatımıza girmiştir. Kardeşlerinin şiddetli migren ağrısını tedavi etmek için yanlışlıkla yaptıkları prokain enjeksiyonu sonrasında ağrının birden geçtiğini farketmişler. İlacın damarı çevreleyen sinir ağına etki ederek sonucun ortaya çıktığını saptamışlar. 1940 yılında ise sağ omuzunda bir türlü geçmeyen ağrı ve hareket kısıtlılığı olan bir hastayı uzun süre iyileştirememişler. Ancak aynı hasta, çocukluğunda geçirdiği sol ayağındaki kemik iltihabı olan bölgenin tekrar ağrıdığını belirterek başvurduğunda Dr.Ferdinand Huneke, o bölgeye prokain uyguladığında sağ omuz ağrısının geçtiğini farketmiş. Bu uygulamadan sonra ise bozucu alan uygulaması nöralterapide tanımlanmıştır.
Almanya basta olmak üzere birçok Avrupa Ülkesinde ve üniversitelerde nöralterapi eğitimi verilmektedir. Ülkemizde 2004 yılında Bilimsel Nöralterapi ve Regulasyon Derneği kurulmuştur. Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul başkanlığında Uluslararası Hunekeye Göre Nöralterapi Derneğinin (IGNH) kabul ettiği eğitimler Türkiye’de de verilmektedir. Bu eğitimlere Bilimsel Nöralterapi ve Regulasyon Derneği kapsamında diploma verilerek nöralterapi alan hekimler bu konuda yetkilendirilmektedir.
Vücudumuzda otonom sinir sistemi dediğimiz iç organlarımızın çalışmasını düzenleyen bir sistemimiz vardır. Kalbin çalışması, solunumun düzenlenmesi, kan basıncı kontrolü, sindirim sisteminin çalışması, bağırsakların çalışması, idrar boşaltımı, cinsel işlevin sağlanması hormonların düzenlenmesi gibi işlevler otonom sinir sistemi ile kontrol edilir. Prof. Dr. Ricker vücudumuza dışarıdan gelen uyarılarla öncelikle sinir sisteminde bozukluk olduğunu belirtmiştir. Bu durum devamında hücreyi bozar. Vücudun herhangi bir yerinde önceden geçirilmiş travmalar veya halen devam eden lokal irritasyonlar, patolojik alanlar (bozucu alanlar, kafa bölgesinde özellikle diş, tonsil, ve paranasal sinüsler gibi) otonom sinir sistemine sürekli olumsuz yanıt verir. Bu uyarılar sistemi etkileyerek vücut fonksiyonlarını bozar. Tüm hastalıkların temel patolojisi aynıdır. Hasta olan dokuda perfüzyon (kanlanma), lenfatik drenaj ve sinirsel inervasyon bozuktur. Sinir sistemi, hastalık oluşturucu nedenlere bağlı olarak damarları uyarıp damarların daralmasına ve dokulara yeterli oksijen gidememesine neden olur. Nöralterapi ile otonom sinir sistemine etkide bulunularak kan dolaşımı, lenf dolaşımı ve sinirsel iletim normale getirilerek etki sağlanır. Kan dolaşımı ile dokuları oksijenlenmesi, lenf dolaşımı ile dokudaki çöplerin temizlenmesi sağlanır. Vücudun onarım sistemleri uyarılarak bedenin kendisini tedavi etme yeteneği harekete geçirilir.
Hücre zarının dış tarafında pozitif, iç tarafında negatif elektriksel yük vardır. Uyarılma olduğunda bu tablo değişir ve hücre depolarize olur. Depolarize olan hücrenın -40 ile -90 mVolt arasında olan elektriksel potansiyeli düşer. Ancak hemen ardından repolarize olarak eski elektriksel potansiyeline döner. Dışarıdan gelen (fiziksel, kimyasal, travmatik vb.) uyaran çok kuvvetli ise veya birçok uyaran aynı anda etkilerse yeniden repolarize olmayı başaramaz. Sürekli depolarize olan hücre fonksiyonlarını yerine getiremez. Nöralterapide kullanılan prokain ve lidokain hücrelerin elektriksel özelliğini düzelterek hücreyi normal membran potansiyeline getirir ve hücre normal fonksiyonlarını yerine getirmeye baslar.
Nöralterapide lokal anestezikler serum fizyolojik ile seyreltilerek kullanılır. Sinir hücrelerinin çıktığı ve toplandığı bölgelere ,cilt üzerine, kas içine, ganglion çevresine, eklem içi, tendon ve ligamanlara uygulamalar yapılır. Seanslar başlangıçta haftada 1-2 uygulanır daha sonra hastanın durumuna göre sıklığı ve sayısı ayarlanır.
Nöralterapi ile Tedavi Edilebilen Hastalıklar:
Migren, başağrıları,
Kas iskelet ağrıları (boyun bel fıtıkları, omuz ağrıları, sırt ağrıları, diz kireçlenmeleri, menisküs sorunları,
Fibromiyalji ve yumuşak doku romatizmaları,
Tenisçi dirseği, golfçü dirseği
Yüz felci, trigeminal nevralji, post herpetik nevralji
Huzursuz bacak sendromu,
Bacaklarda dolaşım bozukluğu,
Diyabete bağlı nöropatik tablolar, astım ve alerji,
Kronik sinüzit, otit, enfeksiyonlar,
Depresyon, anksiyete,
İrrtable kolon, kronik kabızlık, gaz, hazımsızlık, sindirim sorunları,
Kronik pelvik ağrı,
Tedaviye dirençli tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu,
Hormonal hastalıklar,
Nöralterapi kan sulandırıcı kullananlarda dikkatli uygulanmalıdır. Lokal anestezik alerjisi ve kanama bozukluğu olanlara, lenfödemin olduğu bölgelere nöralterapi yapılmaz. Myasteni gravisde akut atakta, akut cerrahi endikasyonlarda, kanser durumunda kullanılmaz. Nöralterapi ile yapısal bozukluklar, organlardaki kalıcı hasarlar (organ yetmezlikleri gibi) ve genetik nedenler tedavi edilemez.
Dr.Funda SUNER