Uzm.Dr.Funda Suner

Tedaviler

Ozonterapi


Ozon tedavisi, hastalığa neden olacak faktörleri ortadan kaldırarak hem koruyucu hem tedavi edici bir yöntem olarak kullanılır. Ozonterapi 1880’lü yıllardan bu yana kullanılmaktadır. 1935 yılında ABD’de tamamlayıcı tıp yöntemi olarak kabul edilmiştir. Türkiye’de ilk kez 1999’da Op. Dr. Muammer Velidedeoğlu tarafından kullanılmıştır. 
Ozon, üç oksijen molekülünden oluşan bir bileşiktir. Tıbbi ozon gazı (O3) renksiz, kendine has kokulu bir gazdır. Tıbbi ozon jeneratörü tarafından saf tıbbi 02’den elde edilmektedir. Ozonterapi,%3-5 O3 (tıbbi ozon) ve %95 O2(oksijen) gazların karışımının vücudunuza, vücut boşluklarına ya da dolaşım sistemine uygulanmasıdır. 
Ozon gazı kan, serum fizyolojik, su ve bitkisel yağ içinde hemen çözünür. Uygulandığı andan itibaren gaz halinde değildir. Yani vücutta artık ozon gazı yoktur.  Ozon normal oda ortamında 30 dk, vücutta kan ile karıştığında 2-3 sn içinde parçalanır oksijen(o2) ve ozonoid (ox) olarak ikiye ayrılır. İki atomlu oksijeni alyuvarlar hemen emer.Normalde alyuvarlar kanda madeni paralar gibi birbirine yapışık hareket ederler. Ozon gazı ile karşılaştıklarında hemen ayrılıp ve formlarını değiştirirler ve yüksek derecede oksijeni emerek vücudun ihtiyacı olan bölgelere ulaştırırlar. Bu sayede oksijenlenme ve iyileşme süreci başlamış olur. Ozonoidlerden oluşan kimyasal bileşikler de ozonun olumlu diğer etkilerini meydana getirir. 
Ozon, kemik iliğinde artmış kök hücre aktivasyonunu ve oksidatif strese (zararlı madde ve bileşiklere) dirençli eritrosit yapımını sağlar. Hematopoezi (kan yapımı) düzenlenir. Trombositlerden büyüme faktörlerinin salınmasını sağlayarak doku ve yara iyileşmesini sağlar. Pıhtılaşmanın ve kan akışkanlığının düzenlenmesini, eritrositlerin dokulara kolay oksijen bırakmasını sağlar. Damar duvarı hücrelerine etki ederek salınan maddeler ile damarlarda genişleme sağlayarak kan basıncını ve dolaşımı düzenler.  Dokuların oksijenlenmesi ve kan akışının artışı ile hücre yenilenmesi, doku, organ ve fonksiyonlarında düzenlenme olur. 
Özellikle mevsimsel grip, covid gibi salgınlarda, yara enfeksiyonlarında bakteri, virüs ve mantarları öldürerek ve çoğalmasını engelleyerek antimikrobik etkinlik oluşur. Lökositlerin fagositoz (mikropları yok etme) aktivitesini artırır. Antikor salınımını sağlayan hücreleri düzenlerler. Sitokin salınmasını normalleştirir. İmmun sistemin güçlenmesi ve düzenlenmesini sağlar. 
Vücudumuzda yaşlanma, beslenme, stres, radyasyon, kimyasal maddeler, metabolik olaylar ve hastalıklar sonucunda serbest radikaller oluşur ve belli bir miktarı aşınca çesitli hastalıkların başlatıcısı olabilirler. Serbest radikaller, mitokondri ve çekirdek içindeki DNA’da kırılmalara, hasara, hücre ölümüne ve kansere yol açarlar.  Antioksidan (AOS) sistem, vücutta oluşan oksijen radikallerini inaktive eden bir sistemdir. Ozonterapi, organlarda antioksidan enzim miktarında artmayı sağlar. Vücudumuzdaki glutatyon seviyesini artırır.  
Antioksidan sistemi aktive ederek serbest radikalleri uzaklaştırır. Ozon tüm toksinleri, deterjanları, kimyasal atıkları nötralize eder. Ağrıyı antioksidan sistemi devreye sokarak azaltır. 
Metabolizma ve hormon regülasyonu sağlar. Metabolik yolları aktive ederek ATP üretimini artırarak daha enerjik hissetmemizi sağlar. Uyku kalitesinde artış, zihinsel ve bedensel performansda artış hayata olumlu katkılarıdır. 
Antikanserojen etkisi vardır. Kanser, oksijensiz ortamda meydana gelir. Ozon ile dokuda  oksijenizasyon olur ve dokuda kanserojen hücreler üreme yeteneğini kaybeder. 

Ozonun Kullanıldığı Hastalıklar ve Durumlar: 
Antiaging ve detoks , bağışıklığı güçlendirme amaçlı 
Kronik yorgunluk, ağrı ve yorgunluğun giderilmesi 
Fibromiyalji 
Kas iskelet sistemi ve eklem ağrıları (bel ve boyun fıtıklarında, diz, omuz, eklem ağrılarında, kireçlenmelerde, kas spazmlarında) 
Migren ve baş ağrıları 
Irritable kolon, kabızlık, ishal ülseratif kolit gibi barsak hastalıkları 
Mide ülseri, helicobakter pylori enfeksiyonları 
Hipertansiyon, kalp damar hastalıkları ve dolasım bozuklukları, 
Tip 2 diabet, insülin direnci, 
Nörodejeneratif hastalıklar (mutiple skleroz, Parkinson gibi), 
Romatoid artrit, ankilozan spondilit gibi iltihaplı romatizmal hastalıklar, 
Kanser tedavisinde (kemoterapi yan etkilerini azaltma, kemoterapi etkinliğini artırmada), 
Akut ve kronik enfeksiyon hastalıkları, 
Sedef, egzama akne, mantar gibi cilt hastalıkları, 
Alerjik astım ve rinitte, 
Makuler dejenerasyon, üveit, blefarit, konjonktivit gibi göz hastalıklarında 

Ozonterapinin Uygulama Yöntemleri:  
Major veya Serum Yöntemi: Hastadan 50-200 ml kan alınarak hataya uygun dozda ozon gazı ile karıştırılıp açılan damar yolundan geri verilir. Ya da serum içine belli dozda yüklenen ozon damar yoluyla geri verilir.   
Minör Yöntem: Kişiden alınan 2-5 cc kan belirlenmiş dozda ozon gazı ile karıştırılarak kas içine iğneyle enjekte edilir. Böylece bağışıklık sistem aktivasyonu sağlanır. 
Subkutan Yöntem: Belirlenmiş doz ve hacimdeki ozon gazı ince uçlu bir iğne ile cilt altına enjekte edilir.
Rektal ve Vajinal Yöntem: Ozon gazının tek kullanımlık tüp veya torba ile makat ya da vajinal yoldan püskürtülerek hastaya verilmesidir.                                                                                                                        
Kulak İnsuflasyon Yöntemi: Belirlenen doz ve hacimdeki gaz özel aparatlarla kulak yoluna püskürtülerek verilir. 
İntraartikuler Yöntem: Eklem rahatsızlıklarında belirli dozda ozon gazının eklem içine verilmesidir. 
Kitle veya Lezyon İçi Yöntem: Ozon gazının kitle veya lezyon içerisine iğne ile verilmesidir. 
Kas İçi Yöntemi: Direkt olarak ozon gazının ağrılı kas bölgelerine ince iğne uçları ile uygulanmasıdır. 
Torbalama Yöntemi:Ozon gazının kapalı bir sistemde özel bir plastik torba içinde uygulanmasıdır. Ozona dayanıklı malzemelerle özellikle el ve ayaklardaki yaralar için kullanılır. Uygulama yöntemi ve dozları hastalığa bağlı olarak belirlenmektedir. İşlemde kullanılan ve cihaz ve malzemeler ozon gazına uygun seçilmiştir.   
Ozon tedavisi haftada 2-3 kez, hastanın durumuna göre her gün de yapılabilir. Ozonun etkileri 5-10 seanslar arasında görülmeye başlanır.       
Ozonun Yan Etkileri:   
Ozonun kendisinden kaynaklanan belirgin bir yan etkisi yoktur. Nadiren geçici ve kısa süreli uygulama sonrası tansiyon düşüklüğü olabilmektedir. Uygulama tekniği ve doz seçimine bağlı nadiren baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk gibi olumsuzluklar görülebilir. Bir kac gün içinde düzelir.   Şeker hastalığı ve hipertansiyonu olan hastalarda, ozonun glukozun hücre içine alınmasını artırması ve damarları genişletme etkisi nedeniyle ilaçlarını tedaviden 4 saat önce ve 4 saat sonra almaları önerilir.  
Ozonterapinin Uygulanmayacağı Durumlar:  
Glu-6-P-D enzim yetersizliği olan hastalar (Favizm denilen bakla tüketimi sonrası gelişen bir kan hastalığıdır)kontrolsüz hipertirodi (metabolizmayı artırdığı için),ileri derecede kansızlık ve hemofili, kanama pıhtılaşma bozukluğu olanlar, lösemi, kronik tekrarlayıcı pankreas bezi iltihabı, yeni gelişmiş kalp krizi, aktif kanamalı beyin felci ve akut kanamalı hastalıklar
(Özellikle İlk 3 hafta)  
Hastalığınızın primer tedavisi kesilmeden devam edilmelidir. Analjezik, sedatif, kemoteröpatik ilaçlar, antibiyotik, tansiyon ilaçları ile benzer etki nedeniyle ilaç dozları kontrol edilmeli ve gerekirse azaltılmalıdır.Akciğer ozon toksisitesine hassastır. Direk solunmamalıdır.         
Dr.Funda SUNER     

Tedaviler

Kliniğimizde birçok alanda tedavi uygulanmaktadır.